Artık bütün mumlar yanmıştı; masanın etrafındaki çehreler
mum ışığı altında birbirine daha da yaklaşmış ve alaca karanlıktakinin aksine toplanmış
bir küme halinde birleşmişti. Çünkü gece artık camların ardında kalmıştı. Bu
saydam ve çabuk kırılır cisimler dış âlemi olduğu gibi aksettirmekten başka
zavallı bir şekilde dalgalandırıyordu; odanın içinde, oldukça enterasan bir
niza ve kara toprak, dışarda herşeyin su içinde gibi dalgalanıp sonra
kaybolduğu bir hayal âlemi vardı…
Emir Yakamoz
15.07.2013, 18:00
0 yorum:
Yorum Gönder